Avrupa Merkez Bankası, Bitcoin Hakkında Çok Sert Bir Makale Yayınladı: Komplo Teorileri Ortaya Atıldı!

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Bitcoin’i eleştiren bir makale yayınlayarak önde gelen Bitcoin analisti Tuur Demeester’in sert tepkisini çekti.

Demeester’e göre, AMB’nin makalesi Bitcoin’i bir tehdit olarak tanımlıyor ve erken benimseyenlerin piyasanın sonraki katılımcılarından “ekonomik değer çaldığını” iddia ediyor.

Demeester bu eleştiriyi, ağır vergiler ya da Bitcoin’in tamamen yasaklanması gibi olası sert düzenlemeleri meşrulaştırmaya yönelik bir hamle olarak değerlendiriyor.

Demeester, AMB’nin duruşunu “aptalca” olarak nitelendirerek, bankayı Bitcoin’i internet ya da petrol endüstrisine benzer bir teknolojik paradigma değişimi olarak görmediği için eleştirdi. AMB bunun yerine Bitcoin’i erken benimseyenlerin servetlerini ve tüketimlerini piyasaya sonradan katılanların aleyhine artırdığını iddia ediyor. Demeester, bu tasvirin Bitcoin’in son 15 yıldaki büyümesini sağlayan teknolojik avantajlarını göz ardı ettiğini savunuyor.

AMB’nin makalesinin, Bitcoin fiyatlarının yükselmesini engellemek ve hatta “toplumun bölünmesi” olarak tanımladığı durumdan kaçınmak için Bitcoin’in “tamamen ortadan kalkmasını” görmek için yasaları savunduğunu bildiriyor. Demeester, yazarların ayrıca piyasaya yeni girenler için mevcut olacak az miktarda Bitcoin’i öngören modelleri de dahil ettiklerini ve geç benimseyenler için korkunç bir tablo çizdiklerini belirtti. Bu görüşü eleştiren Demeester, Bitcoin’in benimsenmesinin her zaman teknolojik üstünlüğü ve faydası ile ilgili olduğunu söyledi.

Demeester, alanı izlemeye başladığından bu yana yetkililer tarafından Bitcoin’e karşı alınan en agresif duruşun bu olduğuna dair endişelerini dile getirdi. Merkez bankası ekonomistlerinin artık Bitcoin’i varoluşsal bir tehdit olarak gördükleri ve buna karşı koymak için gerekli her türlü yola başvurabilecekleri konusunda uyardı.

Demeester sözlerini, meselenin sadece zenginler ve daha az şanslı olanlar arasındaki bir ayrım değil, daha ziyade temel bireysel haklar üzerine bir savaş olduğunu ileri sürerek tamamladı. Demeester’e göre bu çatışma, bireysel özgürlük taraftarları ile “kolektivizm ve merkezi planlamayı” savunanlar arasındaki bir mücadeleyi temsil ediyor.

*Yatırım tavsiyesi değildir.